Aşka Kapak Olsun!
Ahali Selam! Bu sefer ki muhabbet durağımız AŞK!
NEDEN Mİ? Bütün meselemizin özü aşktır. Hayata aşkla bakmak lazım… Evde, işte her yerde aşk lazım bize… Çünkü; aşkta kavga yoktur. Aşkta barış vardır, hoş görme vardır, birbirini tamamlama vardır. İşine âşık olan görevinin hakkını verir. Eşine, ailesine âşık olan mutlu ailenin resmini çizer. Ülkesine aşk olan bir şeyler üretir.
Yani HER ŞEY BİR AŞK’LA BAŞLAR…
SÖYLEYECEKLERİM ÜÇ KELİMEDE GİZLİ: ÇÜNKÜ, MEĞER, HER ŞEYE RAĞMEN…
ÇÜNKÜ; AŞK erkek ya da kadın olsun adamlığını, özünü, insanlığını gösterir.
MEĞER; AŞK ağır bir imtihanmış. Kimi zaman tarifsiz mutluluk veren, kimi zaman güldüren kimi zaman acılarla ölmeden önce öldüren… Aslında aşk iyi bir öğretmendir; hayata dair farkında olduğumuz ya da olmadığımız birçok şey öğretir.
HER ŞEYE RAĞMEN; AŞK’A BAK, AŞK’I GÖR, AŞK’A GEL! AŞKSIZ KALMA…
AŞK’TA HERKES KENDİNE YAKIŞANI YAPAR.
Kısa kısa aşka dair akıl ve yürek çıkınımıza topladıklarımıza beraber bakalım:
1. GÜNÜMÜZDEKİ DURUM: “AŞK KİMDİR- NERDEDİR- NE İŞ YAPAR- ALINIR MI- SATILIR MI? Aşk mı? O bu şehirde şubesini çoktan kapattı. Veresiye çalıştığı için, yüklü miktarda sevgi borcu ile battı.” (Özdemir Asaf)
2. KADIN KİMDİR? Kadınlar erkeklere Allah’ın emanetidir. Hiç Allah’ın emanetine kıyabilirler mi? Kıyamazlar. Kıyabilenlerin ya akıl sağlıklarında sorun vardır ya da cidden cadıdır kadın 🙂 BİR DE BİZLER UNUTTUK! Kadınlara erkeklerin sorumluluklarını yükledik. Erkeklere de kadınların sorumluluklarını yükledik. Sonuç başkalaşmış kimlikler, ilişkiler doğdu; sözde aşklar, günü birlik âşıklar türedi. UYANMAK LAZIM.
3. Sevginin, aşkın günü olmaz. Olursa adı ne aşk olur ne de sevgi. Olur diyenler aşkın hocası Yunus Emre’ye küfür etmiş olurlar. BİZİM SEVGİMİZ BİR GÜNE DEĞİL BİR ÖMRE SIĞMAZ. Her gün sevgiyle doğar, sevgiyle yaşarız…
4. Kanımca kadınların en önemli ve ilk işleri, kariyerleri değil iyi bir evlat yetiştirmeleridir; hayata nitelikli insan kazandırmalarıdır. İyi bir evlat yetiştirdikten sonra çalışmalıdırlar çalışmak istiyorlarsa. Bu hususta bu sözlerimi teyit eden ciddi bilimsel çalışmalar var. Bu konuda devletimiz bence ev hanımlarına hem ciddi eğitimler hem de ücret vermelidir. Unutmayalım bir çocuk yetiştirmek geleceği kazanmaktır, bir ülkenin geleceğini yetiştirmektir, işte gerçek aşk budur!
5.”… Aşkı anlamak için yegâne sultana bakmak lazım… Aşk, Hatice’de görülüyor, onunla anlaşılıyor… Peygamber’e teklif ediyor evlenmeyi… Peygamber’in cevabı muazzam; eline bir saksı almış, içinde bir çiçek var, bu çiçeğin yanına bir ot dikmiş Hz. Peygamber ve şöyle demiş Hatice’ye: “Sen bu çiçeksin, ben ise otum; aynı topraktan beslenmemize izin verirsen evlenelim. Bu nasıl bir evlenme teklifi ve nasıl bir kabuldür ki karı-koca ya da daha doğrusu birbirine bakmayan, el ele Allah’a doğru yürüyen bir Allah sevgilisiyle eşinin bize örnek oluşundan ibarettir…” (Cemalnur Sargut – Her Nefes Dergisi 2013 Mayıs sayısı)
6. HAKKINI VEREREK SEVMEK LAZIM: “Eğer bir hayvanı severseniz o hayvanda hayatı boyunca sizi sever. Eğer bir insanı severseniz ne yapacağını inanın bende bilmiyorum.” 🙂 Seni seviyorum dan daha önemli cümlede var! “Sana güveniyorum”. Çünkü herkes herkesi sevebiliyor, ama herkes herkese güvenemiyor. Bu arada “Bir kadının canını yakmak, bankadan kredi çekmeye benzer; ikisini de yıllarca sürer.” 🙂
7.AŞK BİR ORTAKLIKTIR: “Egosu küçük, yüreği koskocaman, sempatik, zihni berrak, %50 dert, hayal, sevgi, bilgi, ömür boyu aşk ortağı aranmaktadır.”
8.“AŞK YAZILMAZ, YAŞANIR… ŞİMDİ AŞKI YAŞAMAYANLAR YAZIYORLAR… Bilgiyi aktara bilirsiniz, görgüyü aktara bilirsiniz ancak aşkı aktaramazsınız. Onun için yapacağınız tek bir şey var sadece ama sadece dua etmek… Ha unutmadan “SEVDASI BÜYÜK OLANIN İMTİHANI AĞIR OLUR…” “GERÇEK AŞIKLAR AŞKIN LAFINI ETMEZ HALİNİ YAŞARLAR…AŞKIN SEVİYESİ VİCDANININ SEVİYESİ GÖSTERİR…” (Mustafa İslamoğlu)
9. Âşık olmakla sevmek arasındaki farkı sormuşlar (?) Cevaplamış Şems: Senin baktığına herkes bakar; ama senin onda görebildiğini herkes göremez. Herkes âşık olabilir; ama hiç kimse senin gibi sevemez. Tek fark sensin. Seni özel kılan sevdiğin değil, sevgin…
10. KELİN TEK İLACI BU! 🙂 Ayşe validemiz Peygamberimizle (S.A.V) yeni evlenmişti. Eşinin kendisini sevip sevmediğini; ne kadar ve nasıl sevdiğini merak etmekteydi. Ayşe validemiz bu düşüncesini Peygamber’imizle konuşmadan edemedi. “Ey Allah’ın Resulü, beni seviyor musun? “Peygamberimiz: Evet, ya Ayşe, tabi seviyorum! dedi.” Ayşe validemiz nasıl sevdiğini de merak ediyordu.? Hemen sordu. “Beni nasıl seviyorsun?” Peygamberimiz sevgi şeklini tanımladı sevgili eşine: “Kördüğüm gibi.” Bu cevap Ayşe validemizi çok sevindirmişti. Çünkü kördüğüm açılmazdı. Açılmayan, bitmeyen sırlı bir sevgi demekti. Alacağı cevap onu çok mutlu ettiği için, Ayşe validemiz Peygamberimize sık sık sorardı: “Ey Allah’ın Resulü, kördüğüm ne alemde? “Peygamberimiz, Ayşe validemizi memnun eden cevabı verirdi her defasında: “İlk günkü gibi…”
“Sözünü kısa tut ki ömrü uzun olsun” demiş ya bir büyüğümüz. Fazla söze ne hacet…
VELHASIL evde, işte her yerde ilk günkü kördüğüm gibi bir aşk lazım bize… AŞK, aslında en içten, en derinden, en güzel bir duadır, AZI BİLE İHYA EDER, ADAM EDER.
[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]