“ALGI NASIL YÖNETİLİR” MÜHENDİSLİĞİ.

JAPONLARDA HARAKİRİ, BİZDE KAKARA KİKİRİ:)

Dün fırsat bulup sosyal medyaya takıldım biraz. “Muhabbet baldan tatlıdır. Konuşmak kadar dinlemek de önemlidir. Otobüste gençlerin konuşmaları dikaktimi çekti: -“Amerikalıları, Avrupalıları kast ederek “Bilader  üst akıl bunlar, algı yönetimi yapıyorlar…”. 

Ben de algı yönetimine el attım!

Öncelikle “Gâvurların Şeytani “üst aklı” varsa, bizim de Rahmani aklımız var. Onların zannettiğiniz gibi akılları üst seviye olsaydı, müslüman olurlardı…”

Algı yönetimini hepinizin yakından bildiği bir yerden anlatacağım:

 Amerikan film endüstrisi Hollywood, Marvel, Disney ve DC evrenleri desem mutlaka birşey gelir aklınıza. İşte Marvel, DC evrenleri ve Amerikan film endüstrisi Hollywood algı yönetiminin merkezidir, bilinçaltı ön hazırlığı burada yapılır.

Nasıl mı? Hollywood, Amerikan tarihinin en kanlı terör eylemi olarak kabul edilen 9/11 saldırısını –daha saldırı gerçekleşmeden yıllar içinde defalarca filmlerinde işledi ve Afganistan, Irak işgallerine meşruiyet sağlamak için algı mühendisliği yaptı.

Marvel ve DC evrenleri de (tesadüfen:) bu sene aynı tema ile yeni bir macera arayışına girdiler. Hem Marvel hem DC fantastik evreninde, kahramanlar bu yıl birbirleri ile savaşacak. Marvel ‘de Kaptan Amerika Demir Adam’la, Batman ise Superman ‘le kapışacak. Aynı tarafta olmalarına rağmen, yöntemleri ters düştüğünde birbirine giren süper kahramanlar, her iki filmin sonunda da ‘’aslında hedefin bir başkası olduğu’’ temasıyla tekrar bir araya gelecekler.

Yani önce yıldızlar savaşı sonra gerçek savaş!..

Yani, göstermelik bir mücadeleden sonra “biz neden savaşıyoruz kardeşim? Aslında aynı tarafta değil miyiz? Asıl düşman falanca” diyip, kaostan düzen çıkaracaklar. Düşman olarak “islamı gösterecekler.”  Dertleri İslam…

Marvel ve DC evrenlerinde süper kahramanların süper kahraman olması için 2 şart vardır:

1- Başına bir kaza gelerek süper güçlerine kavuşursun.

2- Teknolojiden faydalanır süper kahraman olursun.

Başka hiçbir şekilde süper kahraman olunmuyor bu evrenlerde. Dikkat edin her ikisi de dışa bağımlı kader çizgileri çiziyor. Her ikisi de dış etkenler sayesinde yapabileceğini öğütlüyor çocuklara, gençlere… Oysa bizim tarihimiz bu değil. Bizim kahramanlıklarımız inançla şekilleniyor. ister Bedir savaşını al, ister Çanakkale… Her ikisi de bir inancın ürünü.

Sen çocuğa ”süper kahraman olmak istiyorsan ya teknolojiye sarılacaksın ya da başına radyoaktif bir kaza gelmesini bekleyeceksin” temasını sunarsan, o çocuk içe kapanık pasif biri olur çıkar. ”Kahraman bekleyen”lerden olur. Oysa bizim milletimizde ”Kahraman beklemek” yerine ”kahraman olmak” var. Aradığı süper gücü kendinde bulan bir ecdadın torunlarıyız.

İnanç ve milli değerlerden kuvvet alan süper kahramanlarımız yok veya vardı da unutuldu diyelim.. Süperman’in pelerini, Batman’in Batmobil’i yüzünden bizimkileri göremedik!

Fetih’teki isimsiz cengaverler olmalı mesela. Çanakkale’de 300 kiloluk top mermisini taşıyan çavuş veya Sırpsındığı Savaşının kahramanları olmalı…

Marvel bunu denedi. Bir türk kahraman yaptı adı Jannisary; yani “YENİÇERİ”. “Jannisary Marvel” için internete bakın nelerle karşılaşacaksınız. Bizi bizden önce çizdiler. Yemeyenin malını yerler hesabı…

Çizgi roman kültürü çok olmadığı için Türkiye’de az tanındı. Çizgi filmi de olmadığından televizyona aktarılmadı ve çok bilinmedi bu yüzden. Amerika ve Avrupa’da serileri yapıldı, okundu, ama genel olarak yan karakter olarak kaldı. Avengers ekibinin Türkiye’de ki şubesi gibi oldu.

İşte böyle ya sen filmlerle, dizilerle yönlendirme yaparsın, hazırlarsın, ya da birileri gelir senin değerlerini alır istediği gibi sunar.

Unutma Batı medeniyeti, sahte, hayal kahramanların olduğu mağara medeniyetidir! Değerlerini unutma, ecdadına sahip çık! Çok eski bir filozof demiş ya; “ne kadar az bilirsen, o kadar güzel uyursun…”

Uyuma, ayağa kalk ey Anadolu…

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]