AKIL VE YÜREK HOCANIZ
AKIL HOCANIZ, KOÇUNUZ, DANIŞMANINIZ, MENTÖRÜNÜZ YUNUS EMRE, MEVLANA, NASREDDİN HOCA
Kişisel ve Toplumsal Gelişimde Kendi Kültürümüz ve Yunus Emre’den Dersler
Kişisel gelişim bir
sektör… Bu sektörü kendi
kültürümüzle öğrenip hayata uygulamak gerektiği kanımsımdayım. Zira tarihi
başarılarla, mutluluklarla, liderliklerle motivasyon örnekleriyle dolu bir
milletin evlatlarıyız. Bunu günümüze aktarmak bizlerin en önemli görevidir, değerlerimize
vefanın en önemli göstergesidir.
Kendi kültürümüzle, kendi kültürümüzün
büyük değerleriyle sadece kişisel değil toplumsal olarak gelişmek gerekir. Aksi
halde sorunların kalıcı bir çözümü hiç bir zaman olmayacaktır. Şöyle ki gerçek
mutluluğa erişmek kendi değerlerimizle olur ancak. Zira her şeyin tarifi bizde!
İnsanın doğasını en iyi anlayan ve anlatan kaynaklar bizde! Ama kıymetini
bilmiyoruz.
700 yıl kıtalara hükmetmiş atalarımızı ve
tarihimizi bir araştırdığımızda bunun onlarca güzel örneklerini görebiliriz.
“Kişisel ve toplumsal gelişimin hatta hayatta mutluluğun rehberi bizde.”
Nasrettin Hoca, Mevlana, Yusuf Has Hacip, İbni Sina, Eflatun, Melik Şah,
Attila, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri, Evliya Çelebi, Piri Reis, Atatürk,
Fatih Sultan Mehmet, Mimar Sinan, Dede Korkut, Kanuni Sultan Süleyman, Şeyh
Edebali, Osman Bey, İbn Haldun ve daha niceleri…
Türk millî benlik ve kimliğinin
oluşmasında, bizi biz eden birbirinden değerli bu büyük isimlerin çok önemli
etkileri vardır. İnsanımızın zihninde, gönlünde sevgi, barış ve hoşgörüyü
işleyen şiirleriyle, düşünceleriyle, hizmetleriyle, fıkralarıyla sosyal ve
siyasî birliğin mimarları olarak
yaşamaktadırlar.
İşte mesajlarını çağlar ötesinden günümüze
kadar ulaştırabilmiş olan Türk Kültür Tarihinin bu şahsiyetlerden biri de Yunus
Emre’dir. Yunus Emre 800 yıldan beri hiç bir ayrımcılık yapmadan hep ‘birlik’
kavramını işlediği en güzel Türkçe şiirleriyle her an milletimize ve evrensel
insana seslenmektedir. Dilimizin milli sesini, dehasını en iyi o aksettirir.
Güzel ahlâk, ilim, din gibi esasların
bireylere öğretilmeye başlandığı, yaygınlaştığı bir dönemde doğru in- sanı
anlatmak ister. Doğum ve ölüm arasındaki yolculukta insana hep doğruluğu
izlemeyi öğütler. Kinden, öfkeden, hırstan, kıskançlıktan, ihtirastan, kibir,
yalan, gıybet, fitne vb. kötü ahlak özelliklerinden de sakınılmasını tembihler.
Kibrin karşısına tevazuyu, nefsin karşısına da aklı koyar.
“Cümleler doğrudur sen doğru isen, Doğruluk
bulunmaz sen eğri isen” beyiti yüzyıllarda geçse geçerli olacak ne güzel bir
özdeyiştir. İnsanlarda istediğimiz bilgi, beceri, tutum ve davranışlar gibi
insanın gelişmesini sağlayacak eğitimi Yunus Emre’nin düşünceleriyle
gerçekleştirebiliriz.
Nitelikli ve mutlu insanı Yunus Emre’nin
nasihatleriyle yetiştirebiliriz. Böylece Yunus Emre’yle 7’ den 77’ye herkes
kendini tartacak, kendini bulacak, farkındalığı artacak, sevgi ve değer insanı
olacaktır. Hatta öğrenilen ve hayata uygulanan bu bilgiler sayesinde çağın
hastalıkları olan egoizm ve depresyon diye bir şey kalmayacaktır.
Peki, asırlar öncesinden Yunus Emre’ye göre
kişisel ve toplumsal gelişimin püf noktaları nelerdir? Yunus Emre’ye göre
nitelikli ve mutlu olmanın sırrı nedir? Yunus Emre’ye göre sevgi ve değer
insanı olmanın yolu nedir? gibi pek çok sorunun cevabını şu başlıklar altında
özetin özeti şeklinde paylaşmak istiyoruz.
Nitelikli toplum diyoruz: Ne demek bu? Bu
şu demek; hayatta farkı nicelik değil, nitelik belirliyor. Yunus’a göre nicelik
değil, nitelik önemlidir. Nitelikli insanların bazı özelliklerini şöyle
paylaşır:
1.
Bir ideali vardır
Yunus Emre’nin hayat amacı, ideali gönüller
kazanmaktı. Gönüller yapmanın birinci adımı ise kendisi için istediğini başkası
için de istemektir. Bunun içinde şu dizelerde davranış biliminin altın kuralını
bizlere anlatıyordu:
Sen sana ne sanırsan ayrığa da anı san
Dört kitabın ma‘nâsı budur eğer var ise
Adeta peygamberimizin “Kendisi için sevip
istediği şeyi başkaları için de istemedikçe hiç kimse gerçek mümin olamaz.”
hadisini şiirsel ifade ediyor. Bir de;
Gönül yüksekte gezer, daima yoldan azar,
Dış yüzüne o sızar, içinde ne var ise.
Yani “gönül kazanmak için her şeyi
yapacağız ama sahte bir şekilde yapmayacağız. Samimi değilsen, samimiyetsizlik
çok pis kokar. Hemen kokusu çıkar. Bazen insan pis koktuğunun fark etmez. Ancak,
çevresindekiler kokuyu hemen alırlar. Onun için ‘Dış yüzüne o sızar içinde ne
var ise.’ Kimseyi aldatamayız.”
Yunus Emre’nin bu idealinin yani gönül
yapmanın yabancı lisanlarda tam karşılığı yoktur ve bir başka beyitinde kendi
derdinin gönül yapmak ve gönüller evinde dolaşmak olduğunu şöyle nasihat eder
bizlere:
“Ben gelmedim dava için, benim işim sevi
için
Dost’un evi gönüllerdir, gönüller yapmağa
geldim.”
2.
Önceliklerini bilir
İnsan sevgisi olmalıdır: Her şey sevmekle
başlar. İnsanların içindeki en büyük boşluğun sevgi olduğunu düşünür. İşimizi,
eşimizi sevmeliyiz. Yunus Emre her dem sevgiden, aşktan bahseder. Yalnız bu aşk
ilahi aşktır. O bir sevgi insanıdır. Allah ve insan sevgisi ile dopdoludur. O
günün insanı değil, gönül insanıdır. Bizlere de sevgi ve değer insanı olmayı
öğütler. Ve sevgiyi dizilerinde şöyle anlatır:
Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni
dizeleriyle büyük bir aşkı ve sevgiyi terennüm
etmektedir.
Yunus insanların birbirlerine kötü
davranmalarını, çıkar kavgaları yüzünden düşman olmalarının doğru olmadığını şu
dizileriyle bize nasihat eder:
Gelin tanış olalım
İşi kolay kılalım
Sevelim sevilelim
Dünya kimseye kalmaz
Onun çağlar aşmış güncelliğini koruyan çok
anlamlı mısraları, bugün Birleşmiş Milletler Teşkilât kapısına asılsa
yeridir… Bir başka nasihatinde de:
Cümle yaradılmışa bir göz ile bakmayan
Halka müderris olsa hakikatte âsidir
demek suretiyle, insan hak ve hukukunun
önemini vurgulamaktadır.
Yine Yunus Emre insanların birbirlerini
sevmeleri, birbirlerini kırmamaları gerektiğini şu nasihatinde ne güzel
öğütlüyor;
Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz
değil
Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz
değil
Kin gütmenin zararını, kin’in öncelikle
insanın kendisine zarar vereceğini de şu mısralarla ne kadar güzel bir biçimde
anlatmaktadır:
Adımız miskindir bizim Düşmanımız kindir
bizim Biz kimseye kin tutmayız Kamu âlem birdir bize
“Yunus Emre’nin insancıl duyguları ve bu
doğrultudaki şiirlerinin çokluğu, yabancı birçok bilim adamının, onunla
ilgilenmesine de neden olmuştur. Yunus, hakkında en çok araştırma yapılan,
makaleler yayımlanan bir Türk şairidir. Türk dostu İtalyan Türkolog Prof. Dr.
Anna Masala Yunus için: ‘Yunus Emre Türk ruhudur, sonsuz süresiz
Anadolu’dur…’ derken, çok önemli bir gerçeği tespit etmiş olmaktadır.”
3.
Mutluluk, Başarıda İnanç ve Allah Sevgisi
Yunusun çok güçlü bir Allah sevgisi ve Allah
inancı vardır. Birincisi küçüklükten beri bizlere “şunu yapma Allah yakar, bunu
yapma şöyle yapar.” diyerek Allahtan korkarak Allah’ın bizlere olan sevgisini
unuturuz. İşte Yunus Emre Allah’a sevgi yönüyle baktırır, Allah’ı bizlere
sevdirir. Şiirlerinin hemen hemen hepsinde bunu hissedebiliriz. Bu inanç öyle
bir inançtır ki hayatı Allah’ın gör dediği yerden görerek mutlu yaşamayı
sağlar. Bilir ki “Allah var, gam yoktur.” Her ne sorunla karşılaşırsa
karşılaşsın elinden geleni yapıp, sabrederek sorunlar fırsat olur. Ve bizlere
bütün madde alemini hiçe saydığı şu beyitlerinde bunu öğütlemektedir:
Aşkın aldı benden beni / bana seni gerek
seni
Ben yanarım dün ü günü / bana seni gerek
seni
Ne varlığa sevinirim / ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum / bana seni gerek seni
Aşkın aşıklar öldürür / aşk denizine
daldırır
Tecelli ile doldurur / bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem / mecnun olup dağa
düşem
Sensin dün ü gün endişem / bana seni gerek
seni
Yunus’durur benim adım / gün geçtikçe artar
odum
İki cihanda maksudum / bana seni gerek seni
bir başka şiirinde:
Elif okuduk ötürü / Pazar eyledük götürü,
Yaradılmışı hoş gördük / Yaradandan ötürü…
Akıl ve gönüller eğitme de sohbet kadar
etkili bir diğer manevi eğitim aracı aşktır. Yunus, aşk ile yoğrulduğunu ve
terbiye edildiğini söyler.
Aşk ile terbiye edilmek ya da aşkın üstün
ahlâk ile ilişkisini göstermek, Yunus’un düşüncesinin en önemli yönlerindendir.
Kainatta gördüğü düzenliliği, toplumsal yaşamda da görmek isteyen, insan
ruhunun ancak erdemlerle donatıldığında Hakk’a yaklaşacağını düşünen Yunus;
adalet, doğruluk, bilgelik, hoşgörü gibi erdemleri temele alır. O’nun için Hakk
aşığı aynı zamanda üstün ahlâkın seçkin bir örneği olmalıdır. Bu sebeple ilâhî
aşk ve üstün ahlâk bağlantısı doğrultusunda O’nun ulaşmak istediği insan tipi
de netleşir.
4.
Güzel Üslup Sahibi Olmak
İnsanlar asırlar boyu ne çekmişse çoğu kez
dillerinden çekmişlerdir. En ciddi iletişim sorunları dilden dolayı çıkar. Bu
yüz- den Yunus Emre de nasihatlerinde güzel üsluplu olmanın insanlarla arasında
iletişimi güçlendirdiğini ve konuşmanın bir adabının, sınırlarının olması
gerektiğini sık sık bizlerle paylaşmaktadır:
Söylediğin keleciyi (sözü) işittiğin gibi
söyle,
Kend’özünden zeyreklenip
(yorumlayıp) birkaç söz dahi
katmagıl.
Yalancılık eylemeğil aşka yalan söylemeğil
Bunda yalan söyleyenin, anda yeri zindandadır dizelerinde doğru konuşmayı,
yalan söylememeyi,dedikodu yapmamayı…
Söylememek harcısı söylemeğin hasıdır
Söylemeğin harcısı gönüllerin pasıdır
Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Onsuz sözün, gör nedir, çok söz hayvan
yüküdür Arife bir söz yeter, tende gevher var ise dizelerinde; sükûneti,
yerinde, zamanında, az ve öz konuşmayı…
Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede bir söz
Söz var kılar kaygıyı şad, söz var kılar
bilişi yad Eğer horluk, eğer izzet, her kişiye sözden gelir dizelerinde; sert,
kırıcı, kavgayı teşvik edici sözler yerine, nazik, gönül yapıcı, barışçı sözler
söylemeyi…
Tehi (aşağı) görme kimseyi, hiç kimsene boş
değil
Eksiklik ile nazar, erenlere hoş değil
Şeyh ü dânişmend ü fakı, gönül yapan bulır
Hakk’ı. Sen bir gönül yıkdunısa, gerekse var yüz yıl okı. dizelerinde;
kişilerin ayıplarını, kusurlarını ortaya koyan sözler söylememeyi…
Sözüm ay gün için değil, sevenlere bir söz
yeter Sevdiğim söylemez isem, sevmek derdi beni boğar dizelerinde
duygularımızı, düşüncelerimizi söylemeyi, saklamamayı bizlere öğüt verir.
5. Hoşgörülü olmalıdır
Yunus Emre’nin özellikle bir başka üzerinde
durduğu husus barış, kardeşlik ve hoşgörüdür. Onun hoşgörüsünü kavrayabilmek,
anlamak ve hayatımıza yerleştirebilmek Yunus Emre’nin bizlere en önemli
nasihatlerinden biridir:
“Yaratılanı hoş gör
Yaratandan ötürü”
diyerek hoşgörüyü asır evvel ne güzel tarif
etmiştir.
6. Bilgiye önem verirler
Kendini bilmenin yolu akla, ilme önem
vermektir. Zira insan bildikleriyle yaşar. Bilgisi oranında kendini ve etrafını
tanır. Etrafına büyük ışıklar vermiş olur. Bunun yolu da ölünceye kadar
ilimdir. Yunus Emre’de bunu nasihat etmiştir:
İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir
Sen seni bilmezsen Bu nice okumaktır
diyerek ilim tahsili yapmanın kendini
bilmekle beraber götürüldüğü zaman faydalı olacağına dair bir başka işarettir.
7. Hayatlarında ihmal ve boş vermişlik olmaz
İnsanın farkındalığını artıran düşüncesi de
Yunus Emre’nin bu hayatın geçici olduğunu insana ve olaylara her şeyin hesabı
olduğu anlayışıyla özenli ve değerli davranması gerektiğini vurgulamak ister.
“Dünyaya sürekli olarak bel bağlayıp kalanlar, dünyadan vefa bekleyenler asıl
gerçeklikten uzaklaşırlar. Dünya onun için adeta bir konaklama yeri olarak
görülmelidir.”
“Bu dünyaya gelen göçer/Gelen göçer, konan
göçer.” “Meyil etme bu dünyâya/Hiç kimseye kılmaz vefâ.
8. Sabırlı insandır, stres yönetimini başarırlar
Yunus Emre “Var oluşsal benliğiyle
hesaplaşması esnasında ızdıraplı bir yol katetmiş ve sabretmesi gerektiğini
öğrenmiştir.”
“Sabırsuz kişilerün dirligi ham
Kim sabrıla eyi olur ser-encâm.”
9.
Cömerttirler:
“Nitelikli insan, dünyanın bir geçit yeri,
ölümün kesin bir olgu olduğunu fark ederek, dünya nimetlerine bağlanmamayı
öğrendiği için, cömerttir.
“Diyelim dinle Kârun’un zevâlin Virüp
îmânını virmedi mâlın.” “Sehâvet iderisen ışk alasın
Tamâm terk olıcak ışkda kalasın.”
SÖZÜN
ÖZÜ:
Yunus Emre’den anladığımız aşktır bizim.
Yunus sevgi insanıdır. Sevgi, aşk adamıdır. Bu gerçeği gören, gerçek mutluluğa
ermek isteyen Yunus’a dost olur. Ailelerin ve ülkemizin birlik ve beraberliği
için çalışır.
Yunus Emre’nin eşsiz öğretilerini öğrenip
insanları sevip, kurtuluşuna vesile olmak için gayret edelim. En kolayı;
anlamak, izlemek, yaşamak. Yunus Emre, arkadaştır, dosttur, yardır, yarendir.
Dünyanın sonsuz olmadığı belli, her şeyin
bir sonu var. Bize düşen Yunus Emre’nin nasihatleriyle, önce insan kalmak sonra
olgunlaşmaktır. Başkalarına eziyet etmeyen, eşiyle, işiyle mutluluk içinde olan
insan olmaktır.
Hepimiz gelin Yunus Emre’nin çağrısına
uyalım; birer barış ve sevgi gönüllüsü olalım. Dalgalar halinde yayılsın tüm
dünyaya barış ve sevgi.
Yunus Emre nice asırlardır aramızda: Hangi
devirde yok oldu ki! O kıyamete kadar devam edecek. Yunus Emremiz sevginin,
aşkın, kardeşliğin, barışın, birlik ve beraberliğin sembolüdür. Yunus Emre’miz
ne güzel demiş: “Uyanalım, bu dünya kimseye kalmaz” Bir yazarın
deyimiyle; “Heveslerimizin ardına düştüğümüz kadar kültürümüzün
temellerini öğrenip yaşamaya kalksaydık; bugün ahlak, siyaset, ekonomi,
teknoloji ve fikir fukaralığı çekmezdik.”
Artık sırada Yunus Emre’nin bilgi
dünyasındaki öğretilerini aklımıza ve kalbimizin içine koyma zamanı geldi.
O zaman ne bekliyorsunuz şu hayattan? Nasıl
yaşıyorsunuz, ne için yaşıyorsunuz? Yunus Emre’yle hayatı yeniden düşünelim. Ne
dersiniz?
Harun Emre KARADAĞ
Yaşam enerjiniz: “Sevelim, sevilelim, bu
dünya kimseye kalmaz.” “Aşk bir güneşe benzer aşık olmayan gönül bir katı taşa
benzer.” “Dağlar nice yüksek ise, yol anın üstünden geçer.” Yunus Emre
Yararlanılan ve Esinlenilen Kaynaklar:
1. Çetin Öksen, Tariş’in Sesi, 1991, Yunus Emre Sevgi Yılı, Söz Ustası Yunus EMRE,
2. Ahmet Çetinbudaklar, Tariş’in Sesi, 1991, Yunus Emre Sevgi Yılı,Yunus Emre’yi Anlamak,
3. İrfan Ünver Nasrattınoğlu, 1991 Yunus Emre Bildiri Kitabı, Kültür Bakanlığı, Yunus Emre’yi 700 Yıldır Ölümsüz Kılan Nedenler,
4. Nail Tan, 1991 Yunus Emre Bildiri Kitabı, Kültür Bakanlığı, Yunus Emre’nin Duygu ve Düşünce Dünyası,
5 Dr. Müjgan Cunbur, 1991 Yunus Emre Bildiri Kitabı, Kültür Bakanlığı, Yunus Emre’ye Göre “Söz”ün Değeri,
6. Ahmet Durul, 21 Dergisi Röportajı, 2011
7. Gülgûn Yazıcı, Yunus Emre ve Tevhid.
[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]